Boşanmış karısını özleyen adam, eski evlerinin salonunda kapıyı açar açmaz onu çıplak yakalar. Kadının dudakları aralıktır; göğüsleri kabarmış, gözlerinde yanan bir şehvet varken beklemek istemez. İlk anda sertçe yakaladığı amcığını ısırarak, diliyle yumuşatmaya başlar. Kadın da direnmeksizin onun yarak deliğine doğru eğilir, sert saksoyu sırtına vura vura emerken nefesleri hızlanır. Adam belindeki kaslarını sıkar, kalçalarından tutup kadını hızla kendine çektiğinde amcığı derinlere dalar.
Çıtır poposunu sallayarak karşılık verir kadın. Yarağını amcığının içinde derinleştirdikçe kadının buruşuk deliği yavaşça açılır ve adamın kalbi gibi ritmik şekilde genişler. Korkusuzca dayar, her itişinde kadının minicik amcığı daha fazla esnerken sesi odada yankılanır. Hırıltılar birbirine karışırken kadın “Daha sert!” diye bağırır, amcığını köklemesinin tam zamanı gelmiştir artık.
Adam gücünü toplar, elini kadının bele atıp kaldıracağı noktaya iter. Kadın dizi üstü pozisyona geçerken arka kapısından giren yarak dışarı çıkmaz olur; o anki yanma ve dolgunluk arasında bir çılgınlık yaşanır. Sert darbeler nasturadan yayılan sıcaklığı bütün bedene vururken “İçimi boşalt şimdi!” diye haykırmasıyla amcık en dibine kadar patlar. Süt püskürürcesine boşalan adamın içinden koca bir yük iner; kadın ise orgazm alevleriyle sarsılmış halde kalakalır.
Yarağın sonrası kaygan sıvısıyla dolu deliği kıvrılarak titrerken, adam son kez içine boşalmanın hazzıyla kadını sımsıkı tutar. O şehvetli an ikisi için de unutulmazdır; bedenlerin çarpıştığı yerde ruhu yakacak o kahredici şehvet fırtınası kopmuştur artık.